islami konular, soru cevaplar, güncel hutbeler,almanca hutbe, türkce hutbe, mübarek gün ve geceler hakkinda.
22 Nisan 2016 Cuma
Allah’ın Salih Bir Kulu Olma Yolunda
Allah’ın Salih Bir Kulu Olma Yolunda
“İman, bir dileme veya -mış gibi yapma değil, kalbe yerleşmiş olan ve amellerle ispatlanmış olandır.”
Samimi bir müminin kalbi yanan bir kor gibidir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:
“Birinizin içinde iman, elbisenin eskimesi gibi eskir. Allah’tan kalplerinizdeki imanı yenilemesini dileyin.” (Hakim- Mustedrik; Taberani- Mu’cem)
Mümin kalbi bazen günah bulutları altında ona ezilmiş hissedebilir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bu durumu şöyle ifade eder:
“Kalblerde ayın bulutu gibi bulut vardır. Bulut kalkınca ay nasıl parlarsa ve bulut galib gelince ay nasıl kararırsa, kalb de öyledir.” (Ramuz 382/10. Ravi: Hz. Ali (r.a.))
Demek ki müminin kalbi bazen nurunu gizleyen bulutlarla kaplanabilir ve karanlıklar ve yalnızlıklar içinde kalabilir. Fakat kişi imanını artırmaya gayret eder ve Allah’ın yardımını ararsa, o bulut onu terk eder ve gönlündeki nur yeniden parıldamaya başlar.
Selef-i salihînden bir zat der ki:
“İmanını gözden geçirmesi ve ona tesir eden etkenlerden haberdar olması, kişinin zekasındandır.”
Yine insanın zekasındandır ki, “Şeytanın ona fısıltısını fark eder.”
Size, imanın yerinde olup olmadığını anlamanızı sağlayacak temel bir prensipten bahsetmek isteriz. İmam el-Cevzi’nin sözlerinden hareketle diyoruz ki, kişi şayet Allah katındaki durumunu ve Allah’ın emir ve yasaklarıyla olan ilişkisini bilmek istiyorsa, kendisine baksın ve nelerle meşgul olduğuna dikkat etsin. Eğer davetle, insanları ateşten kurtarmak, cennete nail olmaya çalışmakla, güçsüz ve muhtaçlara yardımla, anne-babasina iyilikle meşgul ise, o zaman sevinsin ki hükümdarların Hükümdarı’na yakındır. Zira Allah, sevdiklerinden başkasının hayır işlemesine yardım etmez.
Fakat hakikate davette gözü yok, davet edenleri de sevmiyor ve hayırlı işlerde bulunmuyorsa, salt meşguliyeti bu dünya ve dünyalık çıkarları, dedikodu ve olur olmaz sorular sormaksa, keyfinin ve arzularının peşinden sürükleniyorsa, bilmelidir ki o Allah’tan uzaktır ve ona cenneti kazandıracak amellerden de mahrumdur. Çünkü Allah mübarek Kitab’ında mealen buyuruyor ki, “Kim bu çarçabuk geçen (dünyayı) dilerse biz de burada ona, kimi dilersek ona, dileyeceğimiz şeyi çarçabuk veririz. Sonra da onu cehenneme sokarız. O, buraya kınanmış ve (rahmetimizden) kovulmuş olarak ulaşır. Kim de mü’min olarak ahireti diler, onun için (ona gereken) bir çaba ile çalışırsa, işte onların (bu) çalışmaları makbul olur.” (İsra – 18, 19)
Hayırlı işlerin her türlüsünden pay alma, Allah’ın salih bir kulu olma, anne-babamızı memnun etme, ve nihayet cennete ulaşma amacı güdüyorsak yapmamız gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Şerife Şevval Kardelen
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder