12 Eylül 2016 Pazartesi

TEŞRÎK TEKBÎRİ

TEŞRÎK TEKBÎRİ Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Yâ Ali, Arefe günü sabah namazından teşrîk günlerinin son günü ikindi namazına kadar her namazın arkasında tekbir getir.”(Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl) Hz. İbrâhim (a.s.) Hz. İsmâil’i (a.s.) kurban olarak kesmek üzere iken Cebrâil (a.s.) “Allâhü ekber, Allâhü ekber” dedi. İbrâhim (a.s.) bu tekbîri işitince, “Lâ İlâhe illallâhü vallâhü ekber” buyurdu. İsmâil (a.s.) da “Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd” buyurdu. Teşrîk tekbîri, teşrik günlerinde alınan tekbir demektir. Mükellef olan her müslümana vâciptir. Bakara Sûresi’nin “Sayılı günlerde Allâh’ı zikrediniz…” meâlindeki 203. âyeti teşrik tekbirine işâret etmektedir. Zilhiccenin dokuzuncu günü Arefe’dir. Arefe günü sabah namazından başlayarak beş gün; Zilhiccenin 13’üncü, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar -yirmi üç vakitte- her farz namazın arkasından “Allâhü ekber, Allâhü ekber, lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd.” diye tekbir alınır. Sol tarafa selâm verildikten sonra ara vermeden, yerinden kalkmadan, mescidden çıkmadan ve dünyâ kelâmı konuşmadan tekbir getirmek lâzımdır. Teşrik tekbirini münferid (namazını yalnız kılan), imâm, cemâat, mukîm, müsâfir, kadın-erkek herkes okur. Namazın başında imâma yetişemeyen kimse de lâhık (imâma sonradan uyan) gibi yetişemediği rek’atleri kazâ edip selâm verdikten sonra bu tekbiri okur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder