islami konular, soru cevaplar, güncel hutbeler,almanca hutbe, türkce hutbe, mübarek gün ve geceler hakkinda.
29 Mart 2017 Çarşamba
Çok Yiyen İbadetten Lezzet Alamaz
Çok Yiyen İbadetten Lezzet Alamaz
Zünnûn-i Mısrî Hazretleri: “Midesi yemekle dolu olan kimsede hikmet durmaz” buyurmuştur.
İbrahim bin Edhem (k.s.) anlattı:
Lübân dağında pek çok evliyâullah ile görüştüm. Hepsi bana dediler ki: “İnsanlara şu dört şeyi nasîhat et:
• Çok yiyen ibâdet lezzetini hissedemez.
• Çok uyuyan ömrünün bereketini göremez.
• Dâima insanları razı etmek için çalışan Rabbi’nin rızasına kavuşamaz. Her iş Allah rızâsı için olmalıdır.
• Mâlâyânî ve fuzûlî kelâmı (boş sözü) çok olan dînini koruyamaz. Yani çok konuşanın hatası da çok olur, bilmeden küfre düşürecek bir söz söyleyip -Allah saklasın-dinden bile çıkabilir.”
Evliyâdan Sehl-i Tüsterî Hazretleri: “Bu dört şeye riâyet eden bütün hayırlara kavuşur” buyurmuştur.
Evliyâdan bazıları “Açlık bizim sermayemizdir” demişlerdir. Yani kalbin kasvetten, katılaşmaktan kurtulması, ibâdetin lezzeti ve ledünnî ilim hep oruçla ve sabırla elde edilir, demektir.
Lâkin burada kasdedilen az yemek, vücudu zayıflatan ve ibâdetten âciz bırakan açlık değildir. Zira insanın vücudu onun bineğidir, ona yumuşak davranmak gerektir.
Peygamberimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “İnsanoğlu midesinden daha zararlı bir kap doldurmamıştır.
İnsanoğluna belini doğrultacak birkaç lokma kâfîdir.Mutlaka yemesi gerekirse, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içmeye, üçte birini de nefes alıp vermeye bırakmalıdır
(Hâdimî, Eyyühe’l-Veled Şerhi)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder