islami konular, soru cevaplar, güncel hutbeler,almanca hutbe, türkce hutbe, mübarek gün ve geceler hakkinda.
26 Mart 2017 Pazar
EN BÜYÜK İSTİĞFAR: TESBİH NAMAZI
EN BÜYÜK İSTİĞFAR: TESBİH NAMAZI
Tesbih namazı, bütün vücutla yapılan en büyük tevbe ve istiğfârdır.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.), amcaları Hz. Abbâs'a (r.a.) hitâben tesbih namazı ile alâkalı şöyle buyurmuşlardır: “Ey amca! Sana on (çeşit günahını silecek) şey(i) haber vererek ikram etmiş olayım ki, onu işlediğin vakit günahının evveli ve âhiri, yenisi ve eskisi, hata ile ve kasden yapılanı, küçüğü ve büyüğü, gizlisi ve âşikar olanı mağfiret edilmiş olsun. Dört rekat namazı kılarsın... Gücün yeterse bu namazı her gün kıl. Her gün kılamazsan her hafta kıl, her hafta kılamazsan ayda bir kere kıl. Onu da yapamazsan senede bir, onu da yapamazsan ömründe bir kere kıl.”
Tesbih namazı 4 rek'attir. Bu namazda 300 defa şu tesbih okunur:
“Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azîm.” Bu tesbih, namaz içinde şu kadar okunur:
15 kere, Sübhâneke'den sonra (Fâtiha'dan önce),
10 kere, zamm-ı sûreden sonra,
10 kere, rükûda, (tesbihlerden sonra)
10 kere, rükûdan kalkınca ayakta (kavmede),
10 kere, birinci secdede, (tesbihlerden sonra)
10 kere, iki secde arasındaki oturuşta (celsede),
10 kere, ikinci secdede. (tesbihlerden sonra).
Birinci rek'atte okunan tesbihlerin adedi 75'tir.
İkinci rek'atte aynı sıra ile yine 75 defa okunur.
Üçüncü ve dördüncü rek'atler de böyle kılınır. Birinci kâdede (oturuşta) tahiyyattan sonra Salli ve Bârik, üçüncü rek'ate kalkınca önce Sübhâneke okunur.
Tesbih namazı, kılınması teşvik edilmiş bir namazdır. Bunu alışkanlık hâline getirmek müstehaptır. Kılmasını bilmeyenlerin istifâde etmesi maksadıyla cemâatle de kılınabilir.
قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا مَاتَ أحَدُكُمْ فَقَدْ قَامَتْ قِيَامَتُهُ فَاعْبُدُوا اللهَ كَأَنَّكُمْ تَرَوْنَهُ وَاسْتَغْفِرُوهُ كُلَّ سَاعَةٍ. (كنز)
Resûlullâh Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Biriniz öldüğü zaman, kıyâmeti kopmuş demektir. (Öyleyse) Allâhü Teâlâ’ya onu görüyormuşsunuz gibi ibâdet edin ve her an ona istiğfârda bulunun.” (Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder