18 Nisan 2017 Salı

Takva Elbisesi

Takva Elbisesi يَا بَنِي آدَمَ قَدْ أَنزَلْنَا عَلَيْكُمْ لِبَاسًا يُوَارِي سَوْءَاتِكُمْ وَرِيشًا وَلِبَاسُ التَّقْوَىَ ذَلِكَ خَيْرٌ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللّهِ لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ Yüce Meali: Ey Âdemoğullarıl Bakın size çirkin yerlerinizi örtecek libas/giyecek indirdik, hil’at indirdik. Fakat takva elbisesi, o hepsinden hayırlı… Bu işte, Allah’ın âyetlerinden… gerektir ki düşünür ibret alırlar. Ey Âdemoğulları! Babanızla ananızı çirkin yerlerini kendilerine göstermek için ikisinin de elbiselerini soyarak Şeytan cennetten çıkardığı gibi, -sakının- sizi de belâya uğratmasın. Çünkü o ve kabilesi, sizi, sizin kendilerini göremeyeceğiniz cihetten görürler. Biz o şeytanları, o kimselerin velileri/dostları kılmışızdır ki îmâna gelmezler. [ A’raf Suresi 26. ayet ] “Ey Âdemoğulları!” Hitap bütün insanlaradır. Sebeb-i Nüzul Rivayet olundu: Muhakkak ki Arablar, Beytüllâhı çıplak olarak tavaf ediyorlardı. Ve (kendilerini savunmak için): Biz, günah işlediğimiz elbiseler içinde tavaf etmeyiz!” diyorlardı. İşte bunun üzerine bu üç âyet-i kerime nazil oldu; Ey Âdemoğulları! Bakın size çirkin yerlerinizi örtecek libas/giyecek indirdik, hll’at indirdik. Fakat takva elbisesi, o hepsinden hayırlı… Bu işte, Allah’ın âyetlerinden… gerektir ki düşünür ibret alırlar. Ey Âdemoğulları! Babanızla ananızı çirkin yerlerini kendilerine göstermek için ikisinin de elbiselerini soyarak Şeytan cennetten çıkardığı gibi, -sakının- sizi de belâya uğratmasın. Çünkü o ve kabilesi, sizi, sizin kendilerini göremeyeceğiniz cihetten görürler. Biz o şeytanları, o kimselerin velileri/dostları kılmışadır ki îmâna gelmezler. Ve bir edebsizlik yaptıkları zaman da: “Atalarımızı böyle bulduk ve bize bunu Allah emretti” derler. Deki: -“Allah, edebsizliği emretmez, bilmediğiniz şeyleri Allah’ın üzerine mi atıyorsunuz?. (Kavli şerifleri) sonuna kadar nazil oldu. Kaynaklar: Kâdî beydâvî tefsiri, c. 2, s. 235, Darü’l-Beyânü’l-Arabî İsmail Hakkı Bursevi (k.s), Rûhu’l-Beyan Tefsîri:8/419-420. Takva Elbisesi Nedir? Katâde (r.h.) ve Süddî (r.h.) buyurdular: O (yani takva elbisesi,”) sâlih amellerdir. Çünkü sâlih ameller, kişiyi cehennem azabından korur. Sanki, “Takva elbiseden daha hayırlıdır” denildi. Zira Fâcir kişi, her ne kadar güzel elbiseler içinde olsa bile avret yerleri ortadadır… Elbise nimetinden faydalanma ve istifade asıl bununladır. Zira takva duygusu, korkusu ve imanı, haya ve irfanı olanlar zorunlu olarak çıplak bile kalsalar en az Âdem ve Havva’nın yapraklarla örtündükleri gibi ayıp ve örtülmesi gereken yerlerini örter ve muhafaza ederler. Fakat takva duygusu olmayan günahkârlar ne kadar giyinseler yine kıçları, açılmaktan kurtulamazlar. Çünkü bunlar, elbise nimetinin ayıp ve örtülmesi gerekeni örtmek; sıcak, soğuk ve rahatsız edici çirkiniiklerden, hastalık sebeplerinden korunmak, düşmandan sakınmak ve nihayet güzel bakışı cezbedecek ve kötü bakışı defedecek, hiç kimsenin ne şehvetinin heyecanına ve ne nefretinin gelişmesine sebep olmayacak faydalı bir sima, edep ve vakar rahatlığı ile güzelleşme gibi gerçek fayda ve güzel maksatlarını düşünemezler. Şehvet, kibir ve gururla süslü püslü elbiseler içinde kibrini ilan etmek isterken, bir taraftan en kötü yerini açar, hatır ve hayale gelmez zarar ve edepsizliğe düşerler. Bunun için süslü elbise, giysi, şeref ve ihtişam dahi hadd-i zatında ilâhî bir nimet olmakla beraber, bir çoklarının gözlerini kamaştıran görünür çekiciliğine rağmen hayır ve mutlak fayda değil, bir gurur metaldir. Asıl hayır, takva elbisesidir ki, örtülmesi gerekli yerlerin örtülmesi (setr-i avret), namusu korumanın ilk şartını teşkil eder. Kaynaklar: Elmalı Tefsiri, c. 3, s, 2146, İsmail Hakkı Bursevi (k.s), Rûhu’l-Beyan Tefsîri:8/422.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder