islami konular, soru cevaplar, güncel hutbeler,almanca hutbe, türkce hutbe, mübarek gün ve geceler hakkinda.
30 Mart 2018 Cuma
ÜLKEMIZDE KI BIR TAKIM EĞITIM-ÖĞRETIM SORUNLARI
ÜLKEMIZDE KI BIR TAKIM EĞITIM-ÖĞRETIM SORUNLARI
Dünyaya gözünüzü açtığınız yer güzel memleketimin kırsal bölgeleri ise , kısmen de olsa bilinçli veya bilinçsiz olarak , beklenmeyen bebek olarak doğmuş olabilirsiniz. Tam tersi de mümkün. Birbirine samimiyet veya sadakat ile bağlı iki kişinin sevgi yumağı olarak ta doğmuş olabilir , fani dünyada gözünüzü açmış olabilirsiniz. Her ne şekilde olursa olsun artık sizi saran ana rahminden uzakta , binlerce kötülükler ile karşı karşıya kalacağınız hayat ile yüzleşme vakti. Vakit tam da bu ağlama vakti. Ağlayabildiğin kadar ağla bebek , bu senin haklı ilk isyanın. Veya ailenin ilk sevinci.
Senin için aylarca hazırlık yapılmış , kıyafetlerin özenle hazırlanmış , ismin aylar öncesinden konulmuş, isminin ebcet değeri hesaplanmış, üzerine titrenmiş mucize çocuk olduğunu varsayalım. Ya da aylarca ebeveynlerinin sana sahip olmak için tonlarca tedaviden geçtiğini.
Bu kadar durumdan sıyrılıp işin eğitim boyutuna geçelim. İşte o ağladığın andan itibaren eğitim başlar aslında. Sevgili ailenin konuşması, bakışması, yürümesi, hal ve tavırları birer birer sana akseder. Buna ben yansıma diyorum. Bir aynada kendi yansımamızı gördüğümüz gibi çocuklarımızda bizim birer yansımamız , iki kişinin karışımından oluşan farklı bir dünyadır.
Bir şekilde bebeklik döneminden çıktık. İlk eğitimlerimizi aileden aldık. Yemek, tuvalet, uyku gibi temel ihtiyaçları bir başımıza görebiliyoruz. Ailemiz fark ediyor ki artık evde ki eğitim yeterli değil. Kreş zamanı geldi veya yuva adına ne derseniz değin, evin dışında ki dünya ile tanışma girişiminde bulunma zamanı . %95 müslüman olan canım ülkemin bir bireyi olarak , sizi dini eğitim veren bir kuruma verdiler. Bu konuda bir kaç husus önemli
1. Dini eğitim veren kurumun resmi bir yer olması
2. Belli müfredatı olması
3. Baskıcı olmaması
4. Sosyal medyada aşırı aktif olmaması
5. Maddiyat bazlı olmaması
6. Sınıfta aynı yaşta olan çocukların bulunması, karma sınıf olmaması
7. Yarım gün olması
8.Çocuğun o yerde mutlu olması
Maddeler uzayıp gider, yalnız son maddeye itina ile yaklaşılmalı. Evet istiyoruz , çocuğumuz 4 yaşında hafız gibi yüce kitabımızı okusun , bizim bilmediğimiz duaları bir çırpıda okusun, tüm dini terimlerin adını ismi gibi bilsin.Ama bunlar bizim isteklerimiz , çocuğumuzun değil.
Bu noktada en güzel eğitim değerler eğitimidir.
Ahlaklı olması, paylaşmayı sevmesi gibi güzel hasletler barındırması. Bu erdemleri okul öncesi dönemde almadığı taktirde biz ona ileri ki yaşlarda bu değerleri veremeyiz.
Kreş veya yuvalarda ülkemizde yaşanan en önemli sorunları şöyle sıralayabiliriz.
· Velilerin bitmek tükenmeyen istekleri
· Okul müdürün reklam menfaatleri
· Öğretmenlerin çocukları yanlış yönlendirmesi
· Kurum eğiticilerin formasyondan bihaber olması
· Merdiven altı kurumların zamanla türemesi
· Sağlıksız binalar
· Sağlıksız eğitim
Bizim yapacağımız öncelik olarak eğitimi evde vermemiz, yeterli olmadığı taktirde yarım zamanlı okulları tercih etmemiz. Aldığı eğitimi kontrol etmemiz.Çocuğumuz şayet mutsuz ise sebeplerinde çözüm odaklı yol izlememiz. Yani kısa ve öz çocuğu okula teslim ettim yeter demek sadece kendimizi vicdanen rahatlatır.Çocuk dünyaya getirmek mesele değil , asıl uzun yol onu bu hayatta kanatsız bırakmamaktır.
Okul öncesi dönemini güzel bir şekilde geçiren çocuklar okul hayatına 1-0 önce başladıkları muhakkak.
Artık 7 yaş ile 14 yaş arası geçen 7 yıl dönemde bizi daha farklı badireler bekliyor. En önemlisi çevre faktörü. Bizim eteğimizden ayrılmayan çocuğumuz artık yavaş yavaş ellerimizden kayıp gidiyor. Arkadaş ortamı oluyor bu konularda ailelerin müteyakkız olması gerekli. Baskı kurmadan gözetilmeli.
Gelelim sosyal medya kullanımını kaç yaşta başlatmalı ve nasıl denetlemeliyiz.
Evimizde ki mobilya gibi diğer eşyaları alırken nasıl her şeyi düşünüyor ince eleyip sıkı dokuyorsak , sanal ortamda da çocuklarımızı yalnız o cafcaflı dünyada bir başına bırakmak doğru olmaz. Bilgisayar ve diğer aletlerin kullanımı salon gibi umumi kullanılan alanlarda olmalı ve saat koymalıyız. Sınırlar her zaman bizi zinde tutar. Aslında kurallar yıkmak için değil , erdemli olmak için gereklidir. Evimizde kütüphane yapmalı çocuğumuzun ödevlerini google den değil kitaplardan araştırmasını gözlemlemek doğru bir adım olur.
Hayat sadece okuldan ibaret olmamalı, çocuğun evde de sorumlulukları olmalı , temizlik gibi işlerde ufak tefek görevler vermeli sorumluluk bilincini geliştirmeliyiz. Sadece ders indeksli çocuklar yetiştirmek , pasif bir bireyliğe ellerimiz ile onları itmekten ileri gelir.
Bu yaşlar bir daha gelmeyeceğinin bilincinde olup, dolu dolu geçirmeli çocuklar ergenliğe adım atmadan , ailesinin sevgisi ile dolmalıdır. Aksi durumunda ergenlikte çocuklarımız yanlış yola girebilir ve ikazlarımıza kulak asmazlar.
Buralarda ki en fazla eğitim sistemi bozukluğu bilgi yığınıdır.İlgisi ne tarafa ise o konuda imkan dahilinde destek vermeliyiz. Her çocuk doktor, mühendis mimar olacak diye baskı uygulamak hem bizi hem çocukları yıpratır. Bu konuda en önemli faktör tabiî ki de aileden geçer. Örneğin resim yapmayı sevmek bir sabah evinizinİnegöl mobilyası olan yatak odasında uyanınca ilham gelerek olacak bir durum değildir.O yetenek zaten kendisini tedrici tedrici belli eder.
Lise eğitimi derken geldi çattı en büyük engel üniversiteler. Tamamen diploma için eğitim veren kurumlardan uzaklaşıp , 4-5 yılı hem madden hem manen çöpe atmak kendimize yapacağımız en büyük haksızlıktır.
Genç bu durumda ayrı eve çıkmak isteyebilir. Evin eşyalarını en uygun mobilyalar için İnegöl mobilyafirması olan https://www.tibasin.net/üzerinden alışveriş yapabilirsiniz
Maalesef ülkemizde binlerce üniversite mezunu olup , işsiz gencimiz değişik oluşumların peşinden sürüklenmektedir. Son zamanlarda gündemde olan çiftlik bank mevzusu buna en bariz örnektir. Ülkece eğitim konusunda en baştan sona kadar bir reforma ihtiyacımız var. Bu kadar işsiz üniversite mezunu varsa neden üniversiteler var. O zaman onlarda olmamalı . Başka mesleki eğitim veren kurumlar üzerinde düşünülmeli.
Değişmeliyiz , eğitimi hayata göre yapmalıyız.
22 Mart 2018 Perşembe
Hutbe:Gösteriş Hastalığı: Riya (23.03.2018)
Gösteriş Hastalığı: Riya
(23.03.2018)
Kardeşlerim!
Riya; bütün güzellikleri yok eden, iyilikleri boşa çıkaran, insanî ilişkileri ve karşılıklı güveni zedeleyen, kişiyi değersizleştiren bir hastalık, samimiyetsizlik ve ikiyüzlülüktür.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), ashabıyla bir sohbetinde riyadan şöyle bahsetmiştir: “Hakkınızda en fazla korktuğum şey küçük şirktir.” Ashab, “Küçük şirk nedir Ey Allah’ın Resûlü?” diye sorar. Bunun üzerine Efendimiz, şu cevabı verir: “Küçük şirk, riyadır. Allah, kıyamet gününde herkese amelinin karşılığını verirken riyakârlara şöyle diyecektir: ‘Dünyada kendilerine riyakârlık yaptıklarınızın yanına gidin! Bakın! Acaba onların yanında bir mükâfat ya da hayır görebilecek misiniz?”1
Aziz Müminler!
Din-i Mübin-i İslam’ın özü samimiyettir, ihlastır. İnancı, kulluğu ve itaati sadece ve sadece âlemlerin Rabbi olan Allah’a has kılmaktır. Sözlerimizde, amellerimizde yalnızca Allah rızasını gözetmektir. Olduğumuz gibi görünmek, göründüğümüz gibi olmaktır.
Ameller, riya ve gösteriş arzusu ile kirletildiğinde anlamını kaybeder. İhlas ve samimiyetten uzak amellerin dışı süslüdür ama içi boştur. Samimiyet olmadan değerler, değerini yitirir. Samimiyet sadece inanç ve ibadetlerde değil, insanlarla ilişkilerimizde de son derece önemlidir. Aile ve akraba ortamında, komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerinde, iş hayatında, kısacası müminin, hayatının her alanında içten ve samimi olması en büyük ahlaki erdemlerdendir. Bu erdemi kazanmanın yolu da her işimizde Rabbimizin rızasına talip olmaktan geçer.
Kardeşlerim!
Riya bulaşırsa şayet, miracımız olan namazlarımız bizleri kötülüklerden alıkoyamaz. Böylesi bir namaz, “Yazıklar olsun o namaz kılanlara!” ayetinde sözü edilen namazdır. Böylesi bir namaz “Onlar ki namazlarını ciddiye almazlar.”2 ayetinde ifade edilen namazdır. Böylesi bir namaz “Onlar ki namazlarıyla gösteriş yaparlar.”3 ayetinde açıkça belirtilen namazdır.
Değerli Müminler!
Riyaya kurban edilirse eğer oruçlarımız, bizim için kötülüklere karşı kalkan olamaz. Riya ile kesilmişse kurbanlarımız, bizleri Rabbimize yakınlaştıramaz. Riya ile kirletilmişse sadakalarımız, infakımız ve hasenatımız, Rabbimize olan sadakatimizi ifade etmekten uzak kalır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), riya ile kirletilen amellerin, kıyamet gününde kişiyi büyük bir hüsrana sürükleyeceğini haber vermiştir.4
Kıymetli Kardeşlerim!
Her geçen gün dünyada imaj ve gösteriş hâkim olmaktadır. İnsanlık, hızla samimiyetten uzaklaşmaktadır. Bugün, zihin ve gönüllerimizi tahrip eden, iman ve amellerimizi tehdit eden, beşeri münasebetlerimizi, dostluklarımızı zedeleyen en büyük tehlikelerden biri gösteriştir, riyadır. Müminler olarak ihlas ve samimiyet sınavından geçtiğimiz dünyada bizlere düşen, ikiyüzlülükten, gösterişten bencillikten uzak durmaktır. Her sözümüzde, her işimizde, Rabbimizin rızasını, O’nun hoşnutluğunu amaçlamaktır.
Aziz Kardeşlerim!
Hutbemi Sevgili Peygamberimizin bir duasıyla bitirmek istiyorum: “…Ey yücelik ve ikram sahibi, her şeyin Rabbi olan Allah’ım! Bizi dünya ve âhirette her an sana ihlâs ve samimiyetle bağlı kıl!”5
DİTİB Hutbe Komisyonu
1 Beyhakî, Şuabü’l-îmân, V, 333
2 Mâûn, 107/4
3 Mâûn, 107/6
4 Müslim, İmare, 152
5 Ebû Dâvûd, Vitr, 25
HUtbe:Die Erkrankung der Angeberei: Heuchelei (23.03.2018)
Die Erkrankung der Angeberei: Heuchelei
(23.03.2018)
Meine Geschwister
Heuchelei vernichtet alles Schöne, lässt alles Gute scheitern, beeinträchtigt die Pflege von sozialen Kontakten und stört unser Vertrauen gegenüber unseren Mitmenschen. Heuchelei ist eine Krankheit, Unaufrichtigkeit und Scheinheiligkeit, die den Wertverlust einer Person mit sich bringt.
Unser Prophet (s) hat in einem Gespräch mit seinen Gefährten wie folgt über Heuchelei gesprochen: “Das, wovor ich mich für euch am meisten fürchte, ist die kleine Beigesellung (Schirk).” Daraufhin fragten die Gefährten: “O Gesandter Allahs, was ist kleine Beigesellung? Unser Prophet entgegnete: “Die kleine Beigesellung ist die Heuchelei. Wenn Allah am Tag des Gerichts jeder Person die Entsprechung der Taten zukommen lassen wird, wird Er den Heuchlern folgendes sagen: “Geht zu denen, gegenüber welchen ihr auf der Welt geheuchelt habt! Schaut, ob ihr bei ihnen etwas an Belohnung oder Gutem finden werdet?”1
Verehrte Gläubige!
Die Essenz des Islams ist Wahrhaftigkeit und Aufrichtigkeit. Aufrichtigkeit ist es den Glauben, den Gottesdienst und die Hingabe ausschließlich Allah, dem Herren der Welten, zu zollen. Aufrichtigkeit ist es mit unseren Worten und Taten nur das Wohlwollen Allahs zu beabsichtigen. Aufrichtigkeit ist so zu erscheinen, wie wir wirklich sind und so zu sein wie wir erscheinen.
Wenn Taten durch Heuchelei und Angeberei verunreinigt werden, verlieren sie ihre Bedeutung. Von Aufrichtigkeit und Wahrhaftigkeit ferne Taten sind von außen geschmückt, aber im Inneren substanzlos. Ohne Aufrichtigkeit verlieren Werte ihre Bedeutung. Aufrichtigkeit ist nicht nur im Glauben und bei Gottesdiensten wichtig, sondern auch bei unseren zwischenmenschlichen Beziehungen. In der Familie, Verwandschaft, Nachbarschaft und Freundschaft, kurz gesagt, in jedem Bereich des Lebens, ist Aufrichtigkeit die größte ethische Weisheit für den Muslim.
Meine Geschwister!
Wenn sich Heuchelei in unsere Gebete einschleicht, kann uns das Gebet nicht vom Bösen fernhalten. Ein solches Gebet widerspiegelt das Gebet, von dem im Vers wie folgt gesprochen wird: “Wehe [...] denjenigen, die auf ihre Gebete nicht achten.”2 Ein solches Gebet fällt unter ein solches Gebet, das im Vers als: “Wehe [...] denjenigen, die dabei (nur) gesehen werden wollen.”3 beschrieben wird.
Werte Gläubige!
Wenn unser Fasten der Heuchelei zum Opfer fällt, kann das Fasten kein Schutzschild für uns vor dem Bösen sein. Wenn unsere Opfertiere mit einer heuchlerischen Absicht geopfert werden,
kann das Opfer uns nicht Allah nähern. Wenn unsere Spenden (Sadaqa)t und Wohltaten durch Heuchelei verschmutzt sind, können sie unserer Aufrichtigkeit gegenüber Allah keinen Ausdruck verleihen.
Unser Prophet (s) teilte uns mit, dass am Tag des Gerichts Taten, die durch Heuchelei verschmutzt sind, der jeweiligen Person einen großen Verlust bringen werden.4
Meine Werten Geschwister!
Image und Angeberei beherrschen mit jedem weiteren Tag die Welt. Die Menschheit entfernt sich rasend von Aufrichtigkeit. Heuchelei ist eine der größten Bedrohungen, die unseren Verstand und unsere Herzen verwüstet, unseren Glauben und unsere Taten gefährdet und unsere menschlichen Beziehungen und Freundschaften beschädigt. Als Gläubige ist es unsere Aufgabe auf dieser Welt, uns im Rahmen unserer Prüfung der Aufrichtigkeit und Wahrhaftigkeit von Heuchelei, von Angeberei und von Egoismus fernzuhalten. Jedes Wort und jede Handlung von uns sollte das Wohlwollen Allahs und Seine Gunst beabsichtigen.
Meine geehrten Geschwister!
Ich möchte meine Freitagspredigt mit einem Bittgebet unseres geliebten Propheten beenden: “… O erhabener, gütiger Allah und Herr der ganzen Schöpfung! Ermögliche es uns, jeden Moment auf dieser Welt und im Jenseits mit Aufrichtigkeit und Wahrhaftigkeit an Dich gebunden zu sein!”5
DITIB-Predigtkommission
1 Al-Bayhaqi, Schuabu’l-Iman, V, 333
2 Koran, al-Maun, 107/4
3 Koran, al-Maun, 107/6
4 al-Muslim, Imara, 152
5 Abu Dawud, Witr, 25
2018-03-23
Alle Rechte vorbehalten. Kein Teil des Werkes darf in irgendeiner Form ohne schriftliche Genehmigung der DITIB reproduziert, vervielfältigt oder verarbeitet werden.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)