10 Ağustos 2016 Çarşamba

MAL VE BEDEN İLE İBÂDET: HAC

MAL VE BEDEN İLE İBÂDET: HAC Hac, İslâm’ın beş esâsından biridir. Hem mâlî, hem de bedenî bir ibâdettir. Hicret’in dokuzuncu senesinde farz kılınmış ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hz. Ebûbekir’i (r.a.) hac emîri tayîn etmişlerdir. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) hac farîzasını ertesi sene îfâ buyurmuşlardır. Şartları kendinde bulunan kişiye ömründe bir kere haccetmek farz-ı ayındır. Mâli imkânı müsâit olduğu halde, ömrünün sonuna kadar sıhhati müsâit olmazsa vekil gönderir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “İslâm beş esas üzerine kurulmuştur. Bunlar; Kelime-i Şehâdet (Allâhü Teâlâ’dan başka ilâh olmadığına ve Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) Allâh’ın kulu ve peygamberi olduğuna şehâdet etmek), namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve Kâbe’yi haccetmektir.” (Müttefekun aleyh) Haccın bazı hikmet ve faydaları: 1. Allâhü Teâlâ’ya karşı kendini hakir göstermek, insanlara karşı mütevâzı olmak, 2. Mal nimetinin ve beden sağlığının şükrünü edâ etmek. 3. Kâbe-i Muazzama’nın, insanların ruhlarına inşirâh (genişlik) vermesi, 4. Nefsi tezkiye ve terbiye etmek, 5. Dinleri bir, renkleri ve dilleri ayrı olan Müslümanların kaynaşmaları, 6. Hacer-i Es’ad’ı selamladıkça ahid ve mîsâkı hatırlamak ve îmânı tazelemek, 7. İslâm’ın doğup yayıldığı yerleri görüp, Peygamberimiz’in (s.a.v.) ve Ashâbı’nın İslâm için bin bir güçlük ve meşakkat içinde verdiği mücâdeleyi hatırlamak, 8. Bembeyaz ihrâma bürünmek, beyaz kefene sarılıp âhiret yolculuğuna çıkmanın, kabirden kalkıp mahşere gitmenin bir temsilidir, 9. Hac, Müslümanlarda ömür boyu yâd edilecek güzel hâtıralar bırakır. (Hac Rehberi, Fazilet Neşriyat) قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الْحَاجَّ الرَّاكِبَ لَهُ بِكُلِّ خُطْوَةٍ تَخْطُوهَا رَاحِلَتُهُ سَبْعُونَ حَسَنَةً وَإِنَّ الْحَاجَّ الْمَاشِيَ لَهُ بِكُلِّ خُطْوَةٍ يَخْطُوهَا سَبْعُمِائَةِ حَسَنَةٍ مِنْ حَسَنَاتِ الْحَرَمِ. قِيلَ يَا رَسُولَ اللهِ : وَمَا حَسَنَاتُ الْحَرَمِ؟ قَالَ:كُلُّ الْحَسَنَةِ بِمِائَةِ أَلْفِ حَسَنَةٍ. (مجمع) “Muhakkak binekli olarak hac yapan kimsenin bineğinin her adımına harem sevaplarından yetmiş, yaya olarak hac yapanın her adımına da yedi yüz sevab vardır. Birisi, “Harem sevabı nedir? dedi. “Her bir hasene (için) yüz bin kat sevaptır.” buyurdular. (Hadîs-i Şerîf, Beyhakî, Sünen-i Kübrâ)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder